17 Aralık 2010 Cuma

Regina, Edirne ve Uykusuzluk



Sabah sekiz gibi uyuyakalmışım. Sabah on gibi babam arayıp yola çıkıp çıkmadığımı sordu. Vereceğim cevap bir şeyi değiştirmeyecekti, zira sesimden uyku akıyordu. Daha gözümü açamadan yataktan fırlayıp apar topar evden çıktım. Koşarak fotoğrafçıya dalıp saçma sapan sebeplerle üçüncü kez çektirdiğim biometrik fotoğrafları alıp kendimi ilk geçen taksinin önüne attım. Beyazıt'a vardığımız gibi koşarak öğrenci işlerine çıkıp öğrenci belgemi aldım. Yine ilk geçen taksiye atlayıp Esenler'e varana kadar sürekli çalan telefonumla uğraşarak, şoför beyin 'Ben polis olamadım çocuğum polis olsun diye uğraşıyorum, mis gibi meslek!" temalı muhabbetlerine gülümseyerek ve bolca 'İnşallah, kısmet, haklısınız." tüketerek uyanık kalma çabası sarfettim. Saat oniki Edirne aracına bindiğim gibi gözlerim kapandı. İki buçuk saat aralıksız uyudum.

Edirne otogarı karla kaplı, bembeyaz karşıladı beni. Babam çoktan gelmişti. Arka koltuğa kendimi atıp ölmemek için uğraştım zira soğuk, uykusuzluk ve otobüste tutulan bedenimin ağrıları yeterince can sıkıcıydı. Pasaport yenileme işlemleri için saat üçteki randevuya yetişebilmiş olmak bile hayatta kalmak için yeterli bir sebep gibi göründü. Annem ve kardeşim de bize katıldı ve tüm o sıkıcı imzalar, formlar, parmak izi işlemleri sonrası her şey bitti. Azad edildik.

Tüm bunlardan sonra, artık kahvaltı etmek istediğimi bildirdim. Ve tüm yorgunluğum, o enfes Edirne ciğeri ile ödüllendirildi.

Sonrası kardeş sevgisi, anne sohbeti, aile evi rahatlığı, bolca mandalina, haklı bir keyif...

***
Birkaç günümü salt huzur ve anne yemeği ile geçirmeyi planlıyorum.

Yorgun ama mutluyum.

Öpüyorum.

**


 Not: Hiçbir anlamı olmayan şu güncesel satırları eklememin affı olarak da, size de biraz huzur katmak adına Regina'nın en sevdiğim şarkısını yazıya ekledim. Dinleyin. Sevin.




Anita

17.12.2010

Edirne

8 yorum:

Adsız dedi ki...

anita..nereye gidiyorsun?

Anita Taylor dedi ki...

İsviçre'ye.

SonradanBilme dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Anita Taylor dedi ki...

Bir haftalığına gidiyorum yılbaşı tatili şeklinde, temelli değil zaten. Tahminen götüm donacak, çikolataya abanmaktan alerji olacağım, oldukça keyif alacağım ve 7 gün süreceğinden bunalmaya fırsatım olmadan döneceğim :)

SonradanBilme dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Anita Taylor dedi ki...

Ailemin programı esasen, ben seçip planlamadım. :)

SonradanBilme dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Anita Taylor dedi ki...

Sevdikleri insanlar var orada, onlarla beraber olmanın cazibesi aslında. Değerlendirilesi bir davet.

Benden gençler çoğu mevzuda, ben daha bayığım.