3 Şubat 2011 Perşembe

fuck 'em all +18




Hayatıma ucundan kıyısından bulaşmış insanların yarısından çoğunun orospu çocuğu olması, benim suçum değil.


Son zamanlarda günde beş vakit bela okuyorum. Gerçekten iyi olmak sikimde değil. Nasıl zarar verebileceğimi hayal edebilsem, verirdim. Ama hayal gücüm sikik duygusal yazılardan fazlasını sağlamıyor bana. Günde üç paket sigara tüketip oturduğum yerde bela okumam tam olarak bu yüzden. Yoksa gerçekten de bazı ölüm haberleri beni sevindirir. Bu böyle biline.


Boğazım kulaklarımla düet yapıyor, harika bir ağrı. Gece onda uyanıp, öğleyin sınav dönüşü kafayı vurup yatıyorum. Saatlerimi Osmanlı'da halı sanatı gelişimine ayırıyor olmak beni kızdırıyor. Rüyama giriyor en son görmek istediğim varlık. O hiç yapmadığım konuşmayı yapıyorum. "Neden?" diyorum. "Nasıl?" diyorum. "Mutsuz olman beni sevindiriyor." diyorum. Telefonum çalıyor. Meşgule atıyorum. Nasıl bir uyku sersemliği ve nasıl bir kafaysa, hemen geri dalıp son bir şey daha sormak için gözlerimi kapıyorum. Gerçeklik, tartışılabilir bir kavram oldu benim için bu günlerde. Doğru ve yanlışı ise tartışmaya lüzum yok, ben ne düşünüyorsam, doğru olan o. Rüyamda aldığım cevaplara göre ruh halimi şekillendirebilirim. Gerçek sandığınız her şeyi de sikeyim. Nokta.


Evi bok götürüyor. Ben bu değilim. Aylardır hiçbir şeyi düzenleyesim, temizleyesim yok. Yapmıyorum demiyorum, yeterli değil diyorum. Kendime bile özen gösteremiyorum, bu kesinlikle ben değilim. Saçıma fön çektirmeli, topuklu ayakkabılar giymeli ve kiloma dikkat etmeliyim. Ama ojesi silinmeye başlayan tırnaklarıma bakıp küfür ediyorum sadece. Soğuktan nefret ediyorum. Camı açık tutamıyorum, oda sisli. Annem "Bokunda boğulacaksın bir gün!" der dağıldığım zamanlar, bense dumanda boğulacağım yönünde bir fikire sahibim.


Saçma sapan sırlarla yönettiğiniz dünyanızı paramparça etmek istiyorum. Hakkımda bildiğiniz / salladığınız size göre 'sakıncalı', size göre 'gizli' şeyleri ifşa etme yönünde çeşitli platformlardan isimsiz olarak attığınız aklınızca tehditsel mesajların hepsi götünüze girsin. Yayınlamıyorsam, sebebi amacınıza hizmet etmemektir. Bana ne kadar zarar verebileceğinizi zannediyorsunuz? Ne olur en kötü ihtimalle, sevilmeyen, yalnız, terk edilmiş bir kadın mı olurum? Soğur mu herkes benden? Peki şimdi ufak beyinlerinizi biraz zorlayarak düşünün bakalım, bana kaybettirebileceğiniz bir bok kalmış ki? Size izin vermeden sağladım ben bunların hepsini, çünkü hepinizden daha hızlı ve harikayım. Ve kıçımı yemekte özgürsünüz. Hepiniz.


Kuruyan çamaşırları toplamazsam, hepsi harika bir biçimde sigara dumanı kokmaya başlayacak. Ben eskiden vanilya kokardım. Jelibon kokan bir duş jeli beni mutlu etmeye yeterdi. Belime kadar saçlarım vardı bir zamanlar, varlıkları bir depresyona bakan ve akabinde kısacık kalan. Mutluluğum, omuzlarıma vardıkları ana kadar mı sürmüş sahiden ki kazıtmışım saçlarımın bir kısmını, bir hışımla ensemden? Fotoğraflar saç modelleri üzerinden mutluluk tespiti yapmak içindir. Kaynak yaptırdığım zamanın fotoğrafları, mutlu olma çabamın anılarıdır. Şu an saçımdaki kızıl tutamlara bakıyorum ve bu ilaca bile bağışıklık kazanmış olmamın anasına sövüyorum.


Oturup kafamın içinden akıp gidenlere uzaktan bakmamı söylediler. Deneyim, beni kızdırdı. Gördüğüm şeyler güzel değilse, sahte gülücükler atacak değilim. Hayatı benim için zorlaştıran şey, varlığımın temelini egom olarak belirlemem. Bu kadar önemsediğin zaman, en ufak kırılmada her şeyi kaybediyorsun. Kendimi güzel hissetmediğim gün, yaşamama lüzum olmayan bir gündür. Gücün bende olmadığını hissettiğim her ilişki, beni kızdırır. Birkaç saniye küçük düşmek, hayatımın birkaç ayını alır. Ben bununla mücadele edemezsem, hiçbir şeyi yoluna koyamam. Mesele kırbaç tutabilmekte değil, kırbaç tutamadığın anları önemsememekte. Bu paragraf fazla edepli olmuş, edebimi sikeyim.


İki saat on dakika sonra sınavım var. Önce ani sistem değişikliğiyle ebemizi sikip F'e boğdular, şimdi toparlamak için bütünlemelerin de bütünlemesini yapacaklarmış. Çıkarıma olduğu için bunu onaylıyorum ama insanoğlunun düşüncesizliğinden tiksiniyorum. Bir şeyin içine sıçmadan önce ayılın bir kez de. Bir kez de elinizde siktiğimin 404'ü, suratınızda "E onarırım?" ifadesi ile dikilmeyin karşıma. Duvarlarımı hepi topu üç beş insana indirip, hepsinden darbe almak en büyük hobim. Evet, çok arabesk oldu. Ama arabesk sevmeyenin de karmasını sikeyim. Ağladığınızda, özür dilediğinizde, çaba sarf ettiğinizde sadece ölmenizi istiyorum. Hiçbir şey düzelmez, iz bırakmayı maharet sananların anneleri hakkında da çok güzel planlarım var.


Şu sınavlar bitsin, önce birkaç gün götü başı dağıtana kadar içip, sonra sırtıma çantamı alıp şehir şehir dolaşacağım. Zihnimde hiçbir orospu çocuğuna dair hiçbir anı kalmayana kadar buna devam edebilirim. Ya da param bitene kadar. İkincisinin daha çabuk olacağını bilsem de, sikimde değil. Rol yapmadığım tek bir günüm olsun isterdim, kısmet değilmiş. Ama bunların hiçbir önemi yok. Mühim olan uyanıştır. Kendimi prenses zannetmek, beni mutlu ediyordu. Küçük bir sürtük olmanın daha zevkli olduğunu fark ettim. 




Madem ki küfür bana yakışmıyor, ben de ölene kadar küfrederim!


Anita
03.02.2011 - 7.55
İstanbul

11 yorum:

Korhan Korman dedi ki...

Orospu çocukluğunun tetiklediği depresyon diye bir hastalık varsa ona tutulmuş gibisin..

Adsız dedi ki...

çık hava al gez dolaş kendini yeniden bul

Halileo dedi ki...

bu ne yoğun bir yazı arkadaş. sövüşüne de imrendim vallahi. bu bir şuku yorumudur.

may the şuku be with you

Anita Taylor dedi ki...

Şukular şukusu.

SonradanBilme dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...

"Bir şeyin içine sıçmadan önce ayılın bir kez de. Bir kez de elinizde siktiğimin 404'ü, suratınızda "E onarırım?" ifadesi ile dikilmeyin karşıma."
bunu bende istiyorum..görürsen bana da yolla

(firuze)

Anita Taylor dedi ki...

Görürsem, öpe öpe bitireceğim.

Adsız dedi ki...

АН doors open to courtesy.

Adsız dedi ki...

Anitacım madem sevgili dediğin insan bu kadar olumsuz etkileyebiliyor. Edebiyat yapmadan olayları basite indirge. Alt alta yaz
1. Bana şöyle, şöyle, şöyle, şöyle davranılmasından rahatsız oluyorum, üzülüyorum, depresyona giriyorum. Artık buna benzer bir davranış sezince alarma girip hemen uzaklaşıyorum.
2. Değer yargılarımı revize etmem gerek. Birinin çok hede hödö (sanatçı, yakışıklı, kültürlü, zengin burayı sen doldur) olması iyi bir sevgili olacağı anlamına gelmez. İyi bir sevgili şöyle, şöyle, şöyle davranır.
3. Herkes bana aşık olmak zorunda değil, değerim (güzelliğim, seksiliğim) her saniye ya da istinasız herkes tarafından teyit edilmek zorunda değil. Bu herif yeteri kadar etkilenmemiş olabilir. Bu değerimi azaltmaz. Aksi milyon tane olaya şahit oldum.

4. Birinin terk etmesi. Beni yetersiz bulduğu anlamına gelmeyebilir. Erkekler korkaktır. Örtülü olarak korkmuş olabilir vs.


Bu basitliğe indirge. yok ben iyiyim böyle diyorsan geriye bir ihtimal kalıyo. Ot içince yaratıcılığının arttığını iddia eden, terkedilince ya da depresyona girince iyi edebi metinler yazdığını zanneden ergen tribi olabilir.

Anita Taylor dedi ki...

hmmm. tüm kibarlığımla alt alta yazınca tamam, böyle yapınca ergen. o da güzelmiş. öpüyorum.

Adsız dedi ki...

abbaovv egoyu hesaba katmadık bir de yazı argo denetiminden geçememiş :/