25 Kasım 2011 Cuma

25 Kasım || Kadına Yönelik Şiddete Hayır



“Kadın acımaya değmeyen bir varlıktır ve erkekleri de kötü yapan kadındır. Kadın sahip olduğu doğası gereği dünyaya haksızlığı ve zulmü yayar. Onlar sizin sandığınız kadar masum değillerdir, sadece masum görünürler ama onların o masummuş gibi görünen yüzünün altında nasıl bir şeytanın yattığı konusunda kimsenin bir fikri yok. Onların içindeki şeytanı bir tek uzun süre bakir kalmış temiz kalmış bir erkek anlayabilir “
İşte bu zihniyete sahip insanlarla aynı havayı soluyoruz. Bu satırlar, kadına yönelik şiddete dur demek adına çekilmiş bir videonun altındaki bir yorumdan alıntı. Yazana dair hiçbir şey bilmiyoruz. Belki de işin en korkunç kısımlarından biri bu. Erkek arkadaşınızdan dayak yediğinizde şikayette bulunmak için karşısına çıktığınız bir polisin satırları olabilir bunlar. Okulda şiddete uğradığınızda, salt kas gücünüz yetmediğinden kendinizi koruyamadığınızda yardım istemek için odasına çıktığınız görevlinin zihninde dolaşan cümleler olabilir bunlar. Şu an sizi çikolatalarla, sevgi sözcükleriyle etkilemeye çalışan, şımartan adamın kadına yönelik gerçek bakış açısı olabilir, sadece uçkuru için şimdilik bastırdığı. Tüm bu bilinmezlik tüylerinizi diken diken etmeye yetmiyor mu? Yaşamadığınız acılara bu kadar uzak mısınız?
“Türkiye genelinde kadınların neredeyse yarısı şiddete maruz kalıyor. Uzmanlara göre ülke genelinde eşi veya eski eşi tarafından fiziksel şiddete maruz bırakılan kadınların oranı %39. Varoşlarda bu oran %97′lere çıkıyor.Yaşadıkları fiziksel şiddeti kimseye anlatamayan kadınların oranı %48.5. Herhangi bir sivil toplum örgütüne ve polis, savcılık dahil hiçbir kuruluşa başvurmayanların oranı %92. Genel kanının aksine kırsal kesimde ve kentlerde kadına karşı şiddet oranı hemen hemen eşit düzeyde.”
Bunları defalarca okumak zorunda mısınız anlamak için? Haberlerde gördüğünüz kadın cinayetleri içinizi acıtmıyor mu? Haksızlığa karşı, güçsüzlerin ezilip, güçlünün gün be gün bunu içselleştirmesine karşı neden çıkmıyor sesiniz? Sokakta kendini korumak için yapabileceği hiçbir şey bulunmayan bir köpek yavrusunun paramparça edilmesi, parası olmayanın hakkının it gibi sömürülmesi, sadece kadın olduğu için bir insanın şiddete maruz kalması ve tüm bunların her geçen gün daha da normal algılanması size hiç yanlış gelmiyor mu?
‎”25 Kasım 1960 Dominik Cumhuriyeti’nde Trujillo diktatorlüğüne karşı çıkan bir hareketin üyesi olan Mirabel kardeşlerin, cezaevindeki eşlerini ziyaret ettikten sonra tecavüz edilerek öldürüldüğü gündür, bu olayın ardından 25 Kasım, tüm dünyada KADINA YÖNELİK ŞİDDETE HAYIR günü olarak kabul edilmiştir.”
Uyanın, utanın. Zorbalığa karşı sesini çıkarmayanların, zorbalığı yapanlardan daha üstün bir yanı yok. Bilinçlenmek ve bilinçlendirmek hepimizin MECBURİYETİ. Siz rahat yataklarınızda yatarken, sadece yemeğin tuzunu az bulduğu için bir adam, eşinin kafasına piknik tüpüyle vurduğunda ruhunuz duymuyor olabilir. Ama bir gün bunu bir hak olarak gören biri tarafından aynı şeye maruz bırakıldığımızda, kimse sesimizi duymuyor olacak, bu gidişat değişmediği takdirde.
Sadece biraz düşünün.

Sadece, biraz.

Anita Taylor
25.11.2011
İstanbul

Hiç yorum yok: