15 Haziran 2012 Cuma

burada minik bir nazar boncuğu varmış mesela





Tanrım, arayı yine çok açtım.

Çok fazla şey oldu bitti. Bir süre sonra önemlerini kaybettiklerinden olsa gerek, sanırım anlatması çok da uzun sürmeyecek.

Polen buralardaydı hep. Fırat vardı. Biss vardı. Ozan döndü askerden, İstanbul tayfasındaki aylar süren boşluğu kapandı. Fırsat buldukça Hilal'le, Ece'yle sarmaş dolaş olundu, özlem bastırıldı. Hüs geldi İzmir'den buralara. Begüm vardı. Kayra çiçekleri açtı evimde günlerce. Bir takım ilişkiler başladı, bir takım ilişkiler bitti. Kimse yaralanmadı. Evimde çeşit çeşit yemekler pişti mesela. Bir takım orospu çocukları gitti, yerine yeni gençler taşındı. Kardeş geldi ziyarete misal. Hayatıda bir köşesinden Vera katıldı. İstanbul'un sıkıcılaştığı günlerde Yalova, Edirne, birkaç şehir dolaşıldı. Diyetlere başlandı. Altı kilo verildi sonra. Saçlar bi' sarardı, bi' karardı. Haberiniz var zaten, Yarım fanzin basılıp dağıtıldı. Atölye Mat işledi, takılar tasarlandı, pişirildi, satıldı. Konsere gidildi misal, Fırat Tanış'a tapıldı. Eylemler yapıldı kadın kadına, sesimiz bastırılamadı. Şimdi sırada Polen ile geçecek bir ay var önümde. Doğum günlerimiz, Jessie J konseri, Nouvelle Vague, Onur Haftası Yürüyüşleri, Büyük Ada'da deniz sefaları, Kadıköy'de barlar sokağı, birkaç gün Edirne, biraz İzmit, biraz Yalova. Belki sonra Antalya, sonra sonbahar, hızla geçen sayılı günler.. Ve İtalya!

Birileri bundan hiç hoşlanmayacak biliyorum ama nazar değmesin ki, her şey yolunda.

Sevgiler, öpücükler ve bir takım sevimli şeyler.

anita


Hiç yorum yok: