11 Temmuz 2012 Çarşamba

amma ve lakin ki öyle değildir



Ayakkabılarını çıkartmasan da olur. Fazlasıyla karanlık zaten zemin, neyi değiştireceksin?

Bütün odayı kaplayan çiğ et kokusu ve biraz sigara dumanı. Ben sana kendini sevdiremezsin demedim, bunu beni incitmeden yapmanın bir yolunu bulamayacağını söyledim. Aramamış olman finali değiştirmiyor elbet. Yine de belki teselli ödülü olabilirdi. Denedi, derdim. Sadece bir yolu yoktu. Ama bir şarkı kadar bile sürmedim değil mi?

Don't you forget about me...

Sıcakla birleşen keyifsizliğin bir çaresi yok. Ha belki biraz güzel müzik, birkaç keyifli sohbet. Sanki o yatağa girdiğimde her şey başa dönmeyecekmiş gibi. Sanki uykuya daldığım ana dek onlarca of çekmeyecek, bütün geceyi kabuslarla geçirmeyecekmişim gibi. Yalanla başladın, yalanla bittin gerçi. Ardından birkaç pembe yalanın da kimseye pek bir zararı olmasa gerek.

Tell 'em that is human nature.

Sanıyorlar ki bu insanı besliyor. Birkaç edebi satır, melankolik akşamlar, şarap, sigara, tanrım nasıl da mutsuzuz! Olmadık yerlerimle gülüyorum buna. Zira siz formatı biraz yanlış anlamışsınız. Acıyorsa acıyordur, üzerinde kreması yok bunun. Böyle olsun istemezdim. Böyle olacağını bilemezdim. Bir papatya tarlası beklerken, bütün odayı kaplayan çiğ et kokusu ve biraz sigara dumanı. Sıradaki şarkı tüm sevip de ağzına sıçılanlar için gelsin.


Ha bi' de, Allah boş bir zamanında, senin belanı versin.



anita
11.07.2012
edirne


Hiç yorum yok: