28 Temmuz 2012 Cumartesi

şimdi de şemada gösterelim


sonra işte birkaç kedi patisi. biraz sıcak. biraz izmarit kokusu.

başka bir şey yok.

oturduğum yerde aklımı yitirdiğim günleri düşünüyorum. ne kadar uzak ve ne kadar yakın aslında. kendine verdiğin tüm o sözler silinmeye başladığında ve 'bir daha asla'ların okunmaz hale geldiğinde boku yemeye başladığını da apaçık görebiliyorsun. sen hangi inkarın faydasını gördün bu güne kadar da şimdi çabalıyosun aptal kadın?

hem aptal hem de kadın olmak nedir, siz benden öğrenin...

önce şişeler dizilecek. birçok şişe. ne kadar çok, o kadar iyi. üst üste. yan yana. tavana kadar şişe olacak, boydan boya. gündüzleri unut. gündüzleri uyuyoruz. gündüzleri, olabildiğince uyumayı umuyoruz. karanlık güzel çünkü, ne kadar az görürsen o kadar güzel. sonra bir sürü insan. yaşlı, genç, güzel, çirkin, kadın, erkek. bir sürü orospu, bir sürü kedi, bir sürü köpek. kalabalığa karışmak iyi, güzel. ilaç saati geldiğinde hemen başka bir meşgale buluyoruz. ilaçlarla araya ince bir çizgi çizelim, kaçabildiğimiz kadar kaçıyoruz. sonra adamlar önemli bak. güzel ve çirkin adamlar alıyoruz. güzel ve çirkin adamları öpüp koynumuzda eritiyoruz. üzerlerinde sigara söndürmek istiyoruz ama halimiz yok. varlıkları güzelmiş gibi davranıyor, kapıyı üzerlerinden kaparken okkalı bir küfür savurup ağlıyoruz biraz. ağlamak kadınlığın şanından çünkü. sonra yine şişeler, dört yanımızda, güneş doğana kadar. gündüzleri unut. gündüzleri uyuyoruz.

ben sana beni yıkamazsın demedim. bu yıkıma alıştığımda, unutulacaksın dedim.

şimdi yavaşça unutuyoruz...

anita
28.07.2012








2 yorum:

Adsız dedi ki...

unutacak mıyız anita?

Anita Taylor dedi ki...

hem de hepsini, her şeyi, herkesi.