Kalbimi su bastı. Senden bir cümle duymayı bekleyerek geçen
mevsimler, bir çocuk umudu, bir kadın körlüğü. “Hadi aşağı in de bir sigara
içelim. “ Kirli basamakların üzerine kurduğumuz o krallık. Yeniden onbeş
yaşında olmak gibi. Babam sakın duymasın telaşı gibi. Bu sigara hiç bitmesin
hayali gibi. Çünkü ben finallerden hiç anlamam sevgilim. Çünkü benim kanatlarım
sonsuzluğa selam durur.
Kalbimin tapusunu üzerine yapmıştım. Beynimin bir lobunu
kabuslara kiraladım. Ben bu bedenin hakkını veremedim. Ayaklarım çürüyor.
Gözlerim kırıldı, duymuyor musun? Her uyku yeni bir tekme. Eskiden böyle
değildi. Koynuma sokulup dünyadan gizleniyordun ve bütün çalar saatleri sokağa
bağışlamıştık. Sağ göğsünde bir çiçek olup açıyordum her gece. Her sabah bir
günaydın tanrısı.
Bana uyuyamadığını söyle. Bana bensiz küllükler doldurduğunu.
Bana şarkısız kaldığını söyle. Bana yalnızlığını anlat. Bana iyi geceler dile.
Bana özürler biriktir. Bana özlemler büyüt. Bana pişmanlıklar besle. Bana
hayaller topla. Bana yaranı göster. Bana anneni ağla. Bana günaydınlar getir.
Bana kapılar çal. Bana kapılar çal. Bana kapılar çal.
Sana kapıyı açacağım.
28 o8 2o14
anita
3 yorum:
Açma Anita... Açma çünkü sana uyuyamadığını söyleyecek. Sensiz küllükler doldurduğunu, şarkısız kaldığını söyleyecek. Sana yarasını gösterecek. Annesini ağlayacak... O yarayı saracaksın, kül tablalarını doldurdukça boşaltacaksın. Şiiri, şarkısı olacaksın. Daha önce de olmuşsundur bilirsin... Ya sonra?
Bir gün yine kalbini sular altında bulacaksın.
Buldum defalarca, biliyorum.
Açma Anita...
Ben zaten kapıları, sadece gelmesi mümkün olmayanlara açmamla meşhurum.
Ah Anita...
Bu kadehi, mümkün olmayanlara rağmen hayata ve sana kaldırıyorum.
Yorum Gönder