19 Mayıs 2018 Cumartesi

19518 - i love you not*




"Sen dünyanın bir ucunda, 
  ben ellerim avucumda."

...

Seneler önceydi. Bir insan ne kadar sevilebilirse, o kadar sevmiştim. O kadar sevmiştim ki sanki dünyanın en güzel insanıyla cennete düşmüştüm. Herkes bunu görmüştü. Herkes bana gülmüştü. Ben sadece hayatımın anlamını bulduğumu düşünmüştüm. Dimdik dikilmiştim karşısına. İlk defa. Yüzümde bir gülücük, seviyorum demiştim. Seni, kendimi sevdiğim kadar çok seviyorum. Ekranda bir film vardı. Çekyatta iki kişi. Bir heyecan, ilk aşk gibi. Ben sevgimi sunarken, o sımsıkı sarılmıştı bana. "Ben artık seninim, sevebilirsin." Sevgim ve onun arasında çok ortak nokta vardı. İkisi de hayatı anlamlı kılıyordu. İkisi de çok güzeldi. İkisi de kalbimin en büyük hamlesiydi. İkisi de beni yaşama bağlıyordu ve ben bir gün kaybedersem, ne yaparım bilmiyordum.

...

Seneler önceydi. Bir insan ne kadar üzülebilirse o kadar üzülmüştüm. O kadar üzülmüştüm ki, sanki dünyanın en yüksek köprüsünden, buz gibi sulara düşmüştüm. Herkes bunu görmüştü. Herkes bana gülmüştü. Ben sadece nasıl hala ölmediğimi düşünmüştüm. Sırılsıklam dikilmiştim karşısına. İlk defa. İlk defa kalbim avuçlarımda, sev demiştim, çünkü ben sensiz kendimi sevemiyorum. Masada bir küllük vardı. İki bira. Bir kitap. Kinyas ve Kayra. Ben kalbimi uzatırken, o kitabı bırakmıştı masaya. "Bu senindi, artık alabilirsin." Kalbim ve kitap arasında çok ortak nokta vardı. İkisi de benimdi. İkisini de ona vermiştim. İkisinin de üzeri parmak izleriyle kaplıydı. O artık ikisini de istemiyordu ve ben artık ikisiyle de ne yapacağımı bilmez haldeydim.

...

Birkaç ay önceydi. Kurduğum sıkıcı ama huzurlu dünyamda, her günü geçirecek bir şeyler bulmakla avunuyordum. Bir insan en büyük yarasını ne kadar unutursa, o kadar unutmuştum. O kadar unutmuştum ki, aklıma geldiğinde kendime gelmem artık sadece saniyeler alıyordu. Herkes bunu biliyordu. Herkes buna gülüyordu. Ben sadece bir gün döneceğini düşünüyordum. Umutla dinleniyordum sadece yokluğunda. Bu bitmemiş bir davaydı. Beni bu kadar acıtan insan, elbet bir gün ne yaptığını anlardı. Gelecekti işte. Anladım diyecekti. Affedecek miydim? Affetmem ama içim soğur diyordum. İçim soğumazdı, ama affederdim, kimselere söylemesem de biliyordum. Sonra, üzerinden yıllar geçmişken, rüyalarıma gelmeye başladı. Tamam dedim. Bazen insan çok özlerse, rüyasında kavuşur. Sonra yine. Sonra yine. Biliyordum. Bir şey oluyordu. Gelmezdi böyle çok. Geçmişti zaten artık. Kanatmıyordu. Bıraktığı iz sızlasa da, ellerim kaşımamayı öğreniyordu artık yarayı. Biliyordum. Bir şey olmasa çalmazdı rüya kapılarımı. Bir şey olmuştu. Bir şey olmuştu ve artık bilmem gerekiyordu. 

...

Sonra öğrendim. Tamam dedim. Olur öyle dedim. Hayat bazen adil olmayabilir. Bazı kapılar kapanır. Bazı kapılar kapanır. Bazı kapılar gün gelir, açılmamak üzere kapanır. Ben bazen elimde bir hoşgeldin pankartı, saçlarım yapılı, dudağım kan kırmızı, kalırım koridorun bir ucunda. Bazen tercih edilemeyiz. Bazen bizi sevmezler. Bazen bizi niye sevmezler anne? Kimse kimseyi sevmek zorunda değil kızım. Hayır, ama bazen bizi niye sevmezler, nasıl sevmezler, nasıl en sevdiğimizin en sevdiği olamayız, yani hayır, nasıl beni sevemeden biter bu hikaye, ama nasıl? Hayır.

...

Sonra sustum. günlerce, saatlerce, haftalarca yuttum. Üzülmedimler giyindim üzerime. Olur öyle şeylerle taradım saçlarımı. Yüzüme çok da mesele değiller sürdüm. Her zaman kazanacağım diye bir şey yok. Kaybetmek de insana dair. İçimden hep dedim, mutsuzluktan öl. Mutsuzluktan öl. Mutsuzluktan öl. Sonra yoruldum. Sonra inkardan, sonra yalandan, sonra susmaktan yoruldum ve şimdi ne var ne yok kusuyorum buraya: Çok sevdim. Çok düştüm. Çok özledim. Olanı biteni kabul edemiyorum. Er geç kazanacağım derken, ilk kez kaybediyorum. Biraz üzüleceğim. Belki biraz daha. Biraz da ağlarım gerekirse sonra. 

...


Ben seni yaşamadan önce, çok güzeldim aslında.

19.05.2018
edirne





1 yorum:

Lamama Del Rey dedi ki...

Gecmiyor kardesim asla gecmiyor. Aradan 100 yilda gecse gecmiyor. Ve sen buyuyorsun, evleniyorsun falan hatta cocugun bile oluyor o derece yani... Ama gecmek bilmiyor kalbinde ki o yara. Uzulme demekten baska elimden birsey gelmez...