28 Aralık 2011 Çarşamba

2012





Şaka maka koca bir seneyi daha geride bırakmış bulunuyoruz. Zamanın bu kadar hızlı geçiyor olması beni hala çok şaşırtıyor. Tam olarak bir sene önce bugün İsviçre sokaklarında dolaşmaktaydım. Tek başıma yaşadığım ufak bir dairem vardı Avrupa yakasında. 5-6 ay sürmüş bir ilişkinin son demlerindeydim. Sorumlu olduğum tonlarca ders, sınav vardı. Alkolle aram git gide daha da iyi olmaya başlamıştı. Depresyonumun bilincine varmamıştık daha ve işler git gide daha da kötü olmaktaydı, bilinçaltımın derin sularında.

Şu an Kadıköy'de bir kadın arkadaşla paylaştığım sevimli bir dairede yaşıyorum. Okulla tek bir ders dışında hiçbir bağım yok. Kendi paramı kazanmak için harıl harıl iş arıyorum. Duygusal bir ilişkim yok. Herhangi bir duygusal ilişkimin güzel şeyler getireceğine dair inancım da. Koca bir majör depresyon kabusunu geride bıraktım ve ruh sağlığımı devam ettirebilmek için kullandığım mini mini haplarım var. Alkol yakın arkadaşım değil artık. Sadece muhabbetini sevdiğim, arada bir buluştuğum bir tanıdık. Kendimi daha iyi tanıyorum. Bana zarar verme ihtimali yüksek olan şeylerden biraz daha uzak yaşıyorum. Böylelikle ataklarım çok daha nadir ziyaret ediyor beni. Ailemle aram çok iyi. Önemsendiğimi biliyorum ve çok da önemsiyorum. İleride yapmak istediğim şeyler hakkında birkaç fikrim var. Yollarımı çiziyorum ufak ufak...

Mutlu muyum?

Bu soruya cevap vermek biraz zor. Hayatımda büyük eksikler olduğunu düşünüyorum. Ara bir dönemdeyim sanki ve sabırlı olmam gerektiğini hissediyorum.

Mutsuz muyum?

Kesinlikle hayır. İçinden çıktığım o korkunç kuyudan sonra, mutsuzluk kelimesini kolay kolay kullanmıyorum. Zira şu gibi bir dönemdeki hislerimi mutsuzluk olarak tanımlarsam, o lanet zamanlarda verdiğim mücadeleye ve çektiğim acıya hakaret etmiş olacağımı çok iyi biliyorum.

  
Peki ya 2012?

Daha ışıltılı bir yıl olmasını istiyorum. Tedaviler, gözyaşları ve yoğun sıkıntılara feda ettiğim koskoca bir seneden sonra, güzel bir yıl geçirmeye hakkım varmış gibi geliyor. İngilizceyi tamamen hallettiğime göre, bu sene yeni bir dil öğrenmeliyim misal. Dövme konusunda kendimi geliştirmeliyim. Beni de ailemi de tatmin edecek şeylere yoğunlaşmalıyım biraz, geleceğe yönelik bir iş bu konuda enfes bir adım olabilir. Güz döneminde açık öğretimden yeni bir bölüme kayıt yaptırabilirim. Sağlam bir resim kursu bulup, alacağım dersler ile kendimi daha ileriye götürebilirim. Sağlığımı bedenen ve ruhen belli bir çizginin üzerinde tutabilirsem hele, benden mutlusu olmayacaktır.

Ha bir de aşk meşk var değil mi?

İnsanların hayatı kendi oyun bahçeleri gibi gördüğü ve duyguların üzerine tükürmekte hiç sakınca görmediği gerçeğini kabullenmeye başladım. Ne kadar iyi giderse gitsin bir şeyler, finalde avucumda kırık bir kalple gözyaşı dökmek benim için çok yaralayıcı. Yalnızlık hissi yüzünden böyle bir hata yapmamayı diliyorum bu sene. Bir şeyler gelişecekse bile, huzurlu olsun istiyorum. Haddinden fazla sevgi tükettim sanırım, beni kurtaracağına inandığım için. Bir şeyleri çok fazla sevmek istemiyorum.

Böyleyken böyle işte.

Hepiniz için mutlu bir sene olmasını diliyorum.

Bugüne dek kalbimi kıran, hayatımı baltalayan puştlar hariç. Siz geberip gitmekte özgürsünüz.

Zaten bir yazıyı bu kadar sevimli götürebilmemin imkansız olduğunu hepimiz biliyorduk. İnsan özünü gizleyemiyor bir noktadan sonra, değil mi? ^^

Mutlu yıllar.

Öpücükler.


Anita
28.12.2011
Kadıköy / İstanbul







17 yorum:

Adsız dedi ki...

mutlu yıl dileklerimi?neyi diliyorsun ya,neyi kontrol ediyoruz de neyi umuyorsun?

tamam al benden de mutlu yıllar:d hadi gülelim..

Anita Taylor dedi ki...

cümlemize. hadi gülelim.

Bilge Adam dedi ki...

gülmek öyle sanıldığı gibi kolay mı...

Anita Taylor dedi ki...

Bazen, zoru başarmak lazım.

Bilge Adam dedi ki...

başarsak da yorgunluğumuz ve kalbimizdeki yaralar kâr kalıyor bize...

Anita Taylor dedi ki...

İşte bu yüzden gülmek lazım zaten. Elimizde avucumuzda bir dolu yaradan, kötü anıdan başka bir şey olmayacaksa, en azından süreci biraz renklendirmek, birkaç gülümseme sıkıştımak, biraz kahkahayla süslemek.

Polyanna dedi ki...

yazini cok begendim emegine saglik :)
Sevgiler Polyanna :)

Anita Taylor dedi ki...

Çok teşekkürler, mutlu yıllar:)

Adsız dedi ki...

Efendi ol canımı sıkma 2012'de.

Herkese iyi noeller.

Anita Taylor dedi ki...

İhsan. adasdasdf.

Bilge Adam dedi ki...

Birşeyler yoluna girmeden, sorunlar çözülmeden, sahte gülümsemeler kendini kandırmak olmaz mı...

Anita Taylor dedi ki...

iyidir zaman zaman kendini kandırmak aslında.

yeterince gülümsediğinde, bir süre sonra bunu içinden gelerek yapmaya başlarsın hem. bi de 'secret' muhabbeti filan malum, ona girmeyeyim.

Bilge Adam dedi ki...

o buhranın içinde olduğum zaman, sorun istediğim düzeyde çözülmemişse, bi türlü kendimi mutluluk oyunlarıyla kandıramıyorum.

Anita Taylor dedi ki...

Denemek başarmanın yarısı filandı ama hani bi de öyle bi şeyler var. Aa.

Bilge Adam dedi ki...

bazen herşeyi çok büyütüp kendimi gereğinden fazla üzdüğümü de düşünüyorum aslında, sonra hani derler ya çok afedersiniz siktir et herşeyi deyip geçmek geliyor içinden insanın...

Anita Taylor dedi ki...

"Hayat kısa, kuşlar uçuyor."

Bilge Adam dedi ki...

haklısın...