10 Kasım 2020 Salı

denizüstüköpürür

son beş saattir aynı şarkıyı söylüyorum korkunç sesimle.

sanki en büyüğümüz ben değilmişim gibi. sanki size ben göz kulak olurum dememişim gibi. sanki büyümemişim gibi sayısız yıldan, shottan ve sarhoşluktan sonra. sanki yeterince içersem unuturmuşum gibi bu şehri, bu gerçekliği, bu sokakları. geçmişe bir bilet. cam kenarı. bayan (!) yanı.

bu gecenin çok kahramanı var. doğumgünükızıizlem var mesela, bu dünyada yirmi sene geçirdi daha. bebek biri. ve iyi ki. zulal var sonra. bubble tea içiyor ve boğazlı kazaklar giyiyor. aleyna var, miniğim. kendisi parktaki gençlere çok kızıyor. aysima var sonra. peri kızı gibi, benden on yaş küçük haliyle bana annelik ediyor. parktakiyetişkintugay var. kendisini tanımıyorum ama grubumuzun gençleri takışınca kavgayı biz çözüyoruz yetişkinler (!) olarak. senin adın ne. tugay. tugaycım bak biz büyükler olarak sakin olalım, konuyu uzatmayalım, bak sen çok olgun birine benziyorsun. anlaştık değil mi tugaycım. sustur arkadaşlarını tadımız kaçmasın. sonra eskiişarkadaşımvearabası var. gelip alıyor ve al sana kahve diyor. bir de çikolata. bi de ekin var kilometreler ötede. en yakın arkadaşım, hem de bedava. ben o bahçede üşürken geçmişi anıyor ve gizlice üzülüyoruz. sakın diyor, sakın yazma. arama. benle kal. çünkü kimse bizi sevmese de güzeliz. kimsenin ilgisine ihtiyacımız yok, kendimizi toplarız biz. ha bi de bahçedekiçardağınasmaları var. kimse örtmese üstümü, asmanın yaprakları örtüyorlar.

ben beş saattir aynı şarkıyı söylüyorum. kimlere söyledim, kaç kişiye, bilmiyorum. nedenini bilmediğim gibi. ama ben yazmışım gibi, benimmiş gibi söylüyorum aynı şarkıyı. arada diyorum ki özür dilerim, çünkü ben çok yoruldum, çünkü bir kere de ben unutayım hangi gündeyiz, ne olur. üçe kadar sayıyorum sonra, hep birlikte giriyoruz şarkıya. deniz üstü köpürüyor. gerisi bizim problemimiz değil.

niyedelirdinbukadarneoldu. ben biraz yalnız kaldım. ben biraz unuttum aksi nasıl oluyordu. nasıl yapıyorduk da mutlu uyuyorduk geceleri. sarhoş akşamlarda kimin kapısını çalıyorduk ben geldim diye. kim bizi biz gibi tanıyordu, kim bizi biz diye seviyordu, kime nasıl tahammül ediyorduk, kime nasıl diyebiliyorduk ki gel, bu şarkıyı bir de ikimiz söyleyelim.

hepsini unuttum.

neyse ki her gecenin sonunda kardeşelindeniçilençaylar var. neyse ki her akşam yanı başımda rahmetlizelihateyzedenkalançiçekler ile uykular. neyse ki her sabah anneminkucağındaruhumudinlendirmeler ile dönüyorum dünyaya. 

sonra deniz köpürüyor, 

sonra canım,

rinna nay, 

rinna rinna nay.





1o.11.2o2o

Beybisu

Hiç yorum yok: